Türkiye’nin ilk kaya gazı (şeyl) kuyuları
Diyarbakır'ın
Silvan İçesi'ne bağlı Sarıbuğday ve Bağdere Köyü sınırlarında açılırken
tartışmaları da beraberinde getirdi. Bölgede kaya gazının çıkarılması
çalışmaları yaklaşık 3 yıldır sürüyor. Silvan'ın Sarıbuğday köyünde 3
yıl önce açılmasına başlanan kuyu ile ilgili bilgi veren arazinin sahibi
İhsan Daşlı,
TPAO'nun kendisine gelerek arazisini 99 yıllığına dönüm başına 15 bin liraya kiraladığını ifade ederek, şöyle dedi:
"Bana
burayı kiralamamı ya da kamulaştıracaklarını söylediler. Ben de petrol
çıkaracakları için kabul etmek zorunda kaldım. Ancak, sonradan petrol
değil, kaya gazı çıkarmak için sondaj vurduklarını öğrendim. 3 yıl önce
başlanan çalışma yaklaşık 1.5 yıl sürdü. Sondaj sırasında suya
kattıkları kimyasal maddeler halen sondaj bölgesinde bulunuyor ve orada
hiç bir bitki ve canlının yaşamadığını gördük. Benim yaklaşık 16 dönüm
arazimi kiraladılar. Kaya gazının çıkarılması sırasında sorun oluşup
oluşmadığını bilmiyorum ama, sadece 1.5 yıllık çalışma sırasında
sondajda kullandıkları kimyasal maddeler halen bölgede bulunuyor ve
canlıların yaşamını olumsuz etkiliyor."
Sarıbuğday Köyü'nde etrafı tel örgülerle kapatılan sondaj alanında
şimdilik bir çalışma yapılmazken, yetkililerin ne zaman gelecekleri ve
kaya gazını çıkarma işlemine ne zaman başlayacakları bilinmiyor.
Sarıbuğdağ'dan
5 kilometre mesafede bulunan Bağdere Köyü sınırlarında ise yeni bir
kaya gazı sondajının daha bulunduğu görüldü. Çalışmaların sürdüğü ve
özel güvenliğin kimseyi yaklaştırmadığı bölgedede kaya gazı
çıkartılacağı öğrenildi.
Petrol fiyatlarında dünya piyasalarında son aylarda kayıplar
yüzde 60’a yaklaşırken, başta benzin olmak üzere pek çok enerji
kaynağının da fiyatları geriledi. Petrol fiyatlarında yaşanan fiyat
erozyonunun temelinde ise özellikle ABD’nin son altı yıldan beri
uygulamaya aldığı kaya gazı (fracking) teknolojisi gösteriliyor. Sadece
dikey yönlü sondajı destekleyen geleneksel petrol çıkarma yönteminin
aksine yatay olarak da sondaj imkânı tanıyan kaya gazı sistemi ABD’nin
Ortadoğu petrolüne bağımlılığını nerdeyse ortadan kaldırdı.
KAYA GAZI SIR GİBİ SAKLANIYOR
Diyarbakır'da
bulunan çevreci Gültekin Aydeniz, yaklaşık 3 yıl önce Diyarbakır
bölgesinde 3 kuyuda TPAO tarafından deneme amaçlı sondaj kuyularının
açıldığını, bu kuyularda gaza rastlanıp rastlanmadığı konusunda bilgi
edinemediklerini söyledi. Aydeniz, "Kaya gazı bir sır gibi saklanıyor.
Türkiye'nin neredeyse 40 yıllık enerji ihtiyacını karşılama noktasında
görülen kaya gazı, Diyarbakır,
Bingöl ve
Gümüşhane'ye
doğru uzanan bir hat üzerinde olduğu söyleniyor. Katıldığım
uluslararası bir konferansta uzmanlar bölgede 3 bin 500 kuyunun
açılacağından bahsetti" dedi.
ÇEVRECİLERDEN ELEŞTİRİ VAR
Gültekin
Aydeniz, her bir kuyunun yaklaşık bin tankere denk gelen 17 bin 500
metreküp suya ihtiyacı olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
"Kaya
gazı bölgesinde bulunan nehirleri dereleri, kurutma özelliği ile
bilinen bir enerji türüdür. Çünkü, 17 bin 500 metreküp suyun yüzde 5'i
kumdan oluşuyor. 495 çeşit zehirli kimsayal enjeksiyon yöntemiyle
toprağın 4 bin 500 metre altına, 3 bin metre dikey, bin metre yatay
açılan sondaj kuyusuna zerkediliyor. Bu aynı zamanda yeraltında 4
şiddetinde depreme yolaçıyor. Daha sonra kayaların içerisine giren su,
gazı serbest bıraktırarak dışarı çıkmasını sağlıyor. Başta yeraltı
suları zehirleniyor, yada sarsıntı nedeniyle yön değiştiriyor. Aydeniz,
söz konusu kaya gazının çıkarılacağı bölgedeki
HES'ler
ve güvenlik barajları yüzünden su kaynakları zaten tükenme noktasına
geldiğini ileri sürerek, "Bu 3 bin 500 kuyu faaliyete girdiğinde
bunların su ve enerji ihtiyacı nereden karşılanacak? Bu konuda biz
Silvan ve
Batman barajlarının kaya gazının çıkarılması için yapıldığını iddia ediyoruz.